Canik Kültür Merkezi’nde (CKM) yapilan kongreye OMÜ Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan, OMÜ Ziraat Fakültesi Dekani Prof.Dr. Orhan Kurt, Gida, Tarim ve Hayvancilik Bakanligi Tarimsal Arastirmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardimcisi Dr. Ahmet Yücer, Gida, Tarim ve Hayvancilik Bakanligi Tarim Reformu Genel Müdür Yardimcisi Metin Türker, Tarim Isletmeleri Genel Müdürlügü Karaköy Tarim Isletmesi Müdürü Oktay Aslan, Gida, Tarim ve Hayvancilik Il Müdürü Kadir Güven, Sekerbank Karadeniz Bölge Müdürü Namik Kemal Ergenoglu, OKA Genel Sekreteri Mevlut Özen ve ögretim üyeleri katildi.
Topragin en önemli egitici yaninin sabri ögretmesi oldugunun altini çizen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Toprak çok ögretici bir seydir. En önemlisi de sabri ögretir. Çünkü her seyi belli bir süre beklemeniz gerekir. Öyle sanal çiftliklerde oldugunu gibi sabah ekip, aksam ürünü toplayamazsiniz. Yüz yillar önce birisi çikip diyor ki, ‘insan nüfusu geometrik artiyor ama tarimsal üretim aritmetik artiyor. Dolayisiyla çok yakin bir zamanda dünya açlik ile karsi karsiya kalacak’ Fakat o yüzyillara göre dünya nüfusu 7 - 8 kat artmis olmasina ragmen eger dogru paylasim olmus olsa, bugünkü ulasilan üretim seviyesine göre dünyada açlik sorunu olmaz diyebiliriz. Türkiye 2013 yilinda 62 milyar dolar degerinde tarimsal üretimi var. 30 üründe dünyada ilk 5’e giriyor. Biz eskiden ‘tarim ülkesiyiz, kendi kendine yeten ülkeyiz’ sonra bir moda çikti ‘hayir, biz aslinda çok iyi degiliz. Kendi kendimize de yetmiyoruz’ gibi. Ama bütün bu rakamlar aslinda Türkiye’nin kendi kendine yetebildigini hatta disariya da yettigini ve daha da bilimsel yaklasimlarla, teknolojinin daha yayginlasmasiyla bu üretimin çok daha fazla artabilecegini rahatlikla söyleyebiliriz. Tarimsal üretim zaman zaman ülkeleri zayiflatan, güçlendiren ya da tarihi degistiren unsurlar olmustur. Örnegin bugünkü bati damgali ya da mühürlü bilim ve teknolojinin aslinda ortaya çikmasini saglayan en önemli medeniyet olan en dürüst cografyasinda oraya Müslümanlar vasitasiyla modern tarim teknolojileri gelmistir. Bununla oralarda üretim çok artmis ve bu uygulamalar Avrupa’ya da yayilmistir” seklinde konustu.
OMÜ Ziraat Fakültesi Dekani Prof.Dr. Orhan Kurt, “Dinamik bir yapi arz eden tarim sektörü süphesiz ki her geçen gün degisime, bu degisim içersinde de bir takim sorunlara ve bir takim gelismelere yol açmaktadir. Bunun sonucunda bu degisimler toplumumuzun her kesiminde bulunan herkesi bir sekilde etkilemektedir. Bu etkilesim her geçen gün degisik boyutlariyla da ortaya çikmaktadir. Ortaya çikan problemlerin çözümünde hiç süphesiz ki, kaynaklarin etkili veya verimli kullanilmasinda bilim adamlarina önemli görevler düsmektedir. Bilim adamlarinin yetistirilmesine ve verilmesi gereken destegin her geçen gün daha fazla zorunluluk haline geldigi bir gerçektir. Özellikle son yillarda bilim adamlarinin yetistirilmesi konusunda yeterli destegin verilmedigini vurgulamak istiyorum. Ülkemizin hali hazirda acil olarak ifade edilen 25 bin bilim adami ihtiyaci maalesef her geçen gün katlaniyor ve 40 binlerden bahsediliyor. Bir sekilde bilim adamlarinin yetismesine bir daha çok destek vermek durumundayiz” ifadelerini kullandi.
Kongre Düzenleme Kurulu Baskani Prof.Dr. Vedat Ceyhan, “Son yillarda yükselen gida fiyatlari, tarim isletmelerinin gelirlerinde meydana gelen büyük dalgalanmalar, krizlerin tetikledigi issizlik, kamu politikalarinin olusturdugu belirsizlik, yeni teknolojilerin tasidigi riskler, beslenme kaynakli hastaliklar, gida güvenligi, enerji fiyatlari, su yetersizligi, iklim degisikligi, kaynak kisitliligi ve izlenen tarim ve gida politikalari toplumsal tartismalarin merkezine oturmustur. Bu problemlerin sürdürülebilir bir sekilde çözümü için tarim sektörü ile ilgili her kesimde motivasyonu azaltan unsurlari ortadan kaldirmak, arazi mülkiyet rejimini islah etmek, toprak ve su kuruluslari arasinda etkin isbirligini saglamak ve bu kuruluslarin kaynaklarini artirmak, bilgi alisverisini etkinlestirilmek, uygulamali arastirmalara agirlik vermek, tarimda finans ve benzeri gibi destek hizmetlerinin güçlendirmek ve pazarlara serbest girisi saglamak gerekmektedir” dedi.