Gida, Tarim ve Hayvancilik Il Müdürü Kadir Güven, yürürlüge giren yeni kanun ile tarim arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin sona erdigini söyledi.
Kadir Güven konuyla ilgili yaptigi açiklamada, "Tarim arazilerinin toplulastirilmasini, Toprak Koruma ve Arazi Kullanimi Kanunu ve Türk Medeni Kanunu'nda degisikligi öngören 6537 Sayili Toprak Koruma ve Arazi Kullanimi Kanununda Degisiklik Yapilmasi Hakkinda Kanun 15 Mayis 2014 tarih ve 29001 sayili Resmi Gazete'de yayimlanarak yürürlüge girdi. Ilimizde 21 bin 500 hektar alanda arazi toplulastirma ve tarla içi gelistirme hizmetleri projeleri kapsaminda çalismalarimiz sürmektedir. Ancak arazi toplulastirma projeleri, proje sonrasinda tarim arazilerinin miras yoluyla bölünmesini engelleyememektedir. Miras yoluyla bölünen tarim arazileri bir ailenin geçimini saglayamayacak küçüklüge eristiginde ise iç göç, sahipsiz ve bos kalan tarim alanlari ile tarimsal üretimde azalma kaçinilmaz oluyor. Oysaki artan nüfusun gida talebini karsilayabilmek için tarimsal üretimi artirmak hedefimiz olmalidir. Tarim arazilerinin toplulastirilmasini saglamayi, tarimsal üretimi ve kalkinmayi artirmayi amaçlayan 6537 sayili Kanun TBMM'den geçerek, 15 Mayis 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayimlanarak yürürlüge girdi" dedi.
Kanuna göre; asgari tarimsal arazi büyüklügü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek bakanlik tarafindan belirlenecegini, belirlenen asgari büyüklüge erismis tarimsal arazilerin, bölünemez esya niteligi kazanmis olacagini belirten Güven, "Asgari tarimsal arazi büyüklügü; mutlak tarim arazileri, marjinal tarim arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, Dikili tarim arazilerinde 0,5 hektar, örtü alti tarimi yapilan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyecek. Bakanlik asgari tarimsal arazi büyüklüklerini günün kosullarina göre artirabilecek. Tarim arazileri bakanlikça belirlenen büyüklüklerin altinda ifraz edilemeyecek, hisselendirilemeyecek. Hazine tasinmazlarinin satis islemleri hariç olmak üzere pay ve paydas adedi artirilamayacak. Ancak, tarim disi kullanim izni verilen alanlar veya çay, findik, zeytin gibi özel iklim ve toprak ihtiyaçlari olan bitkilerin yetistigi alanlarda arazi özellikleri nedeniyle belirlenen asgari tarimsal arazi büyüklügünden daha küçük parsellerin olusmasi gerekli oldugu takdirde, Bakanligin uygun görüsü ile daha küçük parseller olusturulabilecek. Tarimsal araziler belirlenen yeter gelirli tarimsal arazi büyüklüklerinin altinda ifraz edilemeyecek, bölünemeyecek. Tarimsal arazilerin bu niteligi serh konulmak üzere Bakanlik tarafindan ilgili Tapu Müdürlügüne bildirilecek. Yeter gelirli tarimsal arazi büyüklüklerinin hesaplanmasinda, ayni kisiye ait ve bakanlikça aralarinda ekonomik bütünlük bulundugu tespit edilen tarim arazileri birlikte degerlendirilecek. Yeter gelirli tarimsal arazilerin ekonomik bütünlüge sahip olmayan kisimlari bakanligin izni ile satilabilecek. Mirasa konu tarimsal arazi ve yeter gelirli tarimsal arazilerde mülkiyetin devri esas olacak. Mirasçilar arasinda anlasma saglanmasi halinde, mülkiyeti devir islemleri mirasin açilmasindan itibaren bir yil içinde tamamlanacak" seklinde konustu.
"Mirasçilar arasinda anlasma saglanamadigi takdirde, mirasçilardan her biri yetkili sulh hukuk mahkemesi nezdinde dava açabilecek" diyen Kadir Güven sunlari kaydetti: "Bu durumda hakim yeter gelirli tarimsal arazi mülkiyetini; tarimsal gelir degeri üzerinden ehil mirasçiya devrine, birden çok ehil mirasçi olmasi halinde, öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarimsal arazilerden saglayan mirasçiya devrine, ehil mirasçi olmamasi halinde mirasçilar arasinda en yüksek bedeli teklif eden mirasçiya devrine, birden fazla ehil mirasçi olmasi ve mirasçilardan birinin miras disi tarimsal arazilere sahip olmasi durumunda, mirasçinin mevcut arazilerini yeter gelirli tarimsal araziye ulastirmak için bu mirasçiya devrine, mirasa konu yeter gelirli tarimsal arazinin kendisine devrini talep eden mirasçi bulunmadigi takdirde hakim satisina karar verebilir. Yeter gelirli tarimsal araziler birden çok yeter geliri saglayan tarimsal arazi büyüklügüne bölünebiliyorsa, Sulh Hukuk Hakimi bunlardan her birinin mülkiyetini kanunda belirtilen hükümler çerçevesinde mirasçilara ayri ayri devrine karar verebilir."
Gida, Tarim ve Hayvancilik Il Müdürü Kadir Güven açiklamasini söyle tamamladi: "Ortaklardan birinin payini üçüncü bir kisiye satmasi halinde, diger Ortaklar önalim hakkina sahiptir. Tarimsal arazilerin satilmasi halinde sinirdas tarimsal arazi malikleri de önalim hakkina sahiptir. Tarimsal arazi, sinirdas maliklerden birine satildigi takdirde, diger sinirdas malikler önalim haklarini kullanamaz. Önalim hakkina sahip birden fazla sinirdas tarimsal arazi malikinin bulunmasi halinde hakim, tarimsal bütünlük arz eden sinirdas arazi malikine önalima konu tarimsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir. Önalim hakkinin kullanilmasinda Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanir. Ehil mirasçiya ait nitelikler, Bakanlik tarafindan çikarilacak yönetmelikle belirlenecek. Bakanlik, gerekli hallerde asgari tarimsal arazi büyüklügünün altindaki tarimsal arazileri toplulastirabilecek veya bu Kanun kapsaminda degerlendirmek üzere kamulastirabilecek. Toplulastirma uygulamalarinda, tahsisli araziler asgari tarimsal arazi büyüklügünün altindaki araziler ile birlestirilerek asgari büyüklükte yeni tarimsal araziler olusturulabilecek."
