Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğünce 2020 ve 2021 yılları için kalkınma ajanslarının kendi bölgelerinde ele alacakları tema konusu olarak belirlenen “Kaynak Verimliliği Teması”, Ajansımızda 2022 yılında da farklı boyutlarıyla çalışılmaya devam edilecek.
Bu kapsamda Samsun Üniversitesi, Samsun Ticaret Borsası iş birliğinde Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ülkemiz iş dünyasını nasıl etkileyeceği ve bunun bölgesel yansımalarının ele alındığı, “Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın İş Dünyasına Etkileri Webinarı” düzenlendi.
15 Şubat’ta, düzenlenen webinarda Genel Sekreter İbrahim Ethem Şahin ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Şimşek ile panelist olarak UNDP Portföy Yöneticisi, Mustafa Ali Yurdupak, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi ve Escon Enerji A.Ş. Genel Müdürü Onur Ünlü, Sampa Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. İSG, Çevre ve Sürdürülebilirlik Direktörü Aydın Turgut Dokutan yer aldı. Webinara Bölgeden firmalar, kamu kurumları ve STK’lar katıldı.
“Enerji konusu hayatımızın tam merkezinde ve merkezinde olmaya devam edecek”
Programın açılışında konuşan Genel Sekreter İ. Ethem Şahin, insan kaynağı, teknik yardım ve verimlilik konularına işaret ederek Yeşil Mutabakat’ın önemine dikkat çekti. Şahin, enerji konusunun hayatımızın merkezinde olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyleyerek “Bunun farklı boyutları da var. Bir tanesi insan kaynağı boyutu. Görünen o ki bizim gelecek yıllarda kaynak verimliliğini temel alan, enerji verimliliği konusunda daha hassas düşünen veya bu konuda bilgi ve tecrübe edinmiş insan kaynağına ihtiyacımız var. Hem teknik anlamda mühendislere, teknik elemanlara ihtiyacımız var hem de idari anlamda. Yani bizim sadece sanayide değil tarımda ve hizmetler alanında da kaynak verimliliğini önceliklendiren yeşil mutabakat konusunda bir bilgi ve plan sahibi olan ziraat mühendislerine, iktisatçılara, bankacılara, öğretmenlere ihtiyacımız var. İnsan kaynağı konusu her şeyin temelinde olduğu gibi burada da gelecek yıllarda çok önemli hale gelecek.
Bir diğer konu teknik yardım. Yeşil mutabakatın temel mevzularından bir tanesi sanayi, üretim, hizmet üretimi. Dolayısıyla bizim bu alandaki işletmelere yönelik finansmana erişim noktasında ve teknik kapasitelerini geliştirme noktasında çeşitli araçlara odaklanmamış gerekiyor. Kalkınma Ajansları olarak açıkçası bunun arayışı içerisinde olduğumuzu düşünüyorum.
Bir sonraki konu da Covid-19 sonrası dünya değişti. Bambaşka bir tüketim zinciri, bambaşka bir üretim, tedarik zinciriyle karşı karşıyayız ve buna uyum göstermeye çalışıyoruz. Bu noktada tasarruf yerine verimlilik anlayışını yerleştirmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Yeşil Mutabakat tüm ülkeleri etkileme potansiyeline sahiptir”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Şimşek açılış konuşmasında, modern dünyayı şekillendiren iki önemli gelişme olarak dijitalleşme ve iklim değişikliğinden başlayarak Yeşil Mutabakat’ın çıkış noktasına ve Dünya ile paralel olarak ülkemizdeki yansımalarına, ayrıca Kalkınma Ajanslarının konu ile ilgili çalışmalarına vurgu yaptı.
Ahmet Şimşek şu şekilde konuştu: “Mutabakat kapsamında Avrupa’nın sanayi, enerji, ulaşım, gıda, tarım ve inşaat sektörlerinde temiz enerjiyi önermesi ve ilgili politikalarında değişime ihtiyaç duyulduğu ifade edilmektedir. Bununla birlikte mutabakat yalnızca AB coğrafyasıyla sınırlı olmayıp AB ile ticari ilişkileri olan tüm ülkeleri etkileme potansiyeline sahiptir. Zira sınırda karbon düzenlemesi gibi mekanizmaların geliştirilmesiyle enerji tüketimi yüksek sektörlerde başta otomotiv, demir çelik, elektronik ve plastik sektörleri olmak üzere birçok sektörün doğrudan etkileneceği aşikârdır. Avrupa Yeşil Mutabakatı, hem AB aday ülke statüsünde olmamız hem de Gümrük Birliği ortaklığımız nedeniyle ülkemizin AB’ye ticari entegrasyonu üzerinde önemli ve derin etkiler oluşturacaktır. Bu kapsamda tüm Dünya ile paralel olarak ülkemizde de iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil büyüme ve kalkınmaya yönelik çalışmalar hız kazanmış, kamu kurumlarında ve özel sektörde farkındalık düzeyi artmıştır. 2021 yılı bu anlamda bir dönüm noktası olmuştur. Paris Ant.’nı onaylamamız ile birlikte 2053 yılında net sıfır karbon emisyon hedefimizi de ortaya koyduk. Diğer taraftan 2021 yılı ülkemizin farklı noktalarında yaşanan sel ve yangınlar ile iklim değişikliğinin etkilerini en net hissettiğimiz dönem olmuştur.
Genel Müdürlüğümüz de koordinasyonunu yürüttüğümüz Kalkınma Ajansları ve Bölge Kalkınma İdareleri (BİK) vasıtasıyla sürdürülebilir kalkınma alanında somut katkılar sağlamaktadır. Kalkınma Ajansları bulundukları bölgelerde girişimcilik, yenilik, turizm, kırsal kalkınma, sosyal girişimcilik ve yeşil büyüme gibi kalkınmanın her alanında çalışmalar yürütmektedir. Ajanslar 25 Binden fazla projeye yaklaşık 15 Milyarın üzerinde finansman desteği sağlamış, eş finansman ile birlikte bu rakam 20 Milyar TL’nin üzerinde bir ekonomik hacim oluşturmuştur. Genel Müdürlük olarak, koordinasyon rolümüzün birçok fonksiyonu bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi de bu kurumlarımızın müdahale biçimlerini belirlemek, onların faaliyetlerine çerçeve oluşturacak perspektifi ve vizyonu sunmaktadır. Her yıl Bölge kalkınma açısından da önemli olduğunu tespit ettiğimiz bir tema ya da konu hakkında 26 kalkınma ajansı için yılın temasını belirliyoruz. Yılın teması tüm kurumlarımız için ana faaliyet alanlarımızın yanında odaklandığımız bir konu oluyor. Bu kapsamda 2020-21 yılları için kaynak verimliliği teması tüm kalkınma ajanslarında çalışılacak konu olarak belirlendi. Bölgelerde kaynak verimli bir ekonomiye geçişi hızlandırmak temel amacımız oldu. Bu tema kapsamında tüm kalkınma ajanslarımız üretirken verimlilik, tüketirken verimlilik vurgusuyla bölgelerinde doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde üretilmesi, işlenmesi ve tüketilmesine, diğer yandan da tüketim ve ürem esnasında oluşan olumsuz çevresel etkilerin azaltılmasına yönelik faaliyetleri başlatmıştır.
Ajanslarımız Bölgelerdeki mevcut üretim yapısının kaynak verimli bir yapıya dönüşümünde etkin rol alarak bilinçlendirme çalışmaları ve kapasite geliştirme faaliyetleri yürütmüştür. Etüt ve fizibilite çalışmaları ile birlikte kurumsal iş birlikleri tesis etmişlerdir. Bunların yanında endüstriyel simbiyoz, temiz üretim, enerji verimliliği, yalın üretim ve yenilenebilir enerji gibi konularda mali ve teknik destekler sağlamıştır. Bu faaliyetlerimiz ile ajanslarımız firmaların hammadde, enerji ve su kaynaklarını verimli kullanarak üretim maliyetlerini düşürmelerine ve rekabetçiliklerini artırmalarına destek olmaktadır. Kalkınma ajansları olarak kaynak verimliliği teması kapsamında sadece 2020 ve 2021 yılları arasında yaklaşık 120 Milyon TL kaynak ile proje finansmanı sağlanmıştır. DAP, GAP ve KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlıklarımız tarafından yeşil ekonomiye dönüşüm ve yeşil kalkınma çalışmaları kapsamında sadece 2021 yılında 29 Milyon TL harcama yapılmıştır. Yine BİK’ler eliyle 2022 yılında sadece bu alan için yaklaşık 143 Milyon TL proje finansmanı sağlamayı planlamaktayız. Yeşil mutabakat konusunun ülkemizde daha bu denli tartışılmadığı bir dönemde ajanslarımızca bu konunun ele alınması, projelerin geliştirilmesi ve farkındalık oluşturulması aslında ne kadar isabetli bir konunun belirlenmiş olduğunu da gösteriyor. Nitekim yeşil mutabakat eylem planında da kaynak verimliliği konusuna vurgu yapılarak ajansların sorumluluğunda eylemler belirlenmiştir. Kamu politika yapıcılarının firmalar ve sektörler arasında iş birliğini teşvik etmesi, kaynak kullanımında bizi daha verimli hale getirebilir. Bu minvalde özel sektör için son dönemde uygulamaya koyduğumuz ve kaynak verimliliği ile ilgili kaynak verimliliğiyle bağlantısı güçlü yenilikçi uygulamalardan da kısaca bahsetmek isterim.
Bu yıl ilk kez uygulamaya alacağımız Üreten Şehirler Programı kapsamında da yeşil dönüşüm ve yeşil kalkınma alanındaki projelere destek sağlamayı hedefliyoruz. Büyüme potansiyeli taşıyan işletmelerimizin rekabet gücünü artırmak ve onların finansmana erişiminde yenilikçi uygulamaları ülkemize de kazandırmak için girişim sermayesi fonu olan Bölgesel Kalkınma Fonu’nu kurduk. 500 Milyon TL büyüklüğündeki bu fona büyüme hedefi olan ve daha rekabetçi olacağını düşünerek yeşil dönüşümü gerçekleştirmek isteyen firmaların ilgi gösterdiğini görüyoruz. Yine özel sektör için, ilk defa finansman desteği ve faizsiz kredi desteğini de uygulamaya aldık. İşletmelerin finans kuruluşlarından alacağı kaynağın faiz yüklerini karşılayarak ya da uzun dönemli geri ödemeli bir araç sunarak finansmana erişimlerini kolaylaştırıyoruz. Bu yıl bu iki destek türünü yeşil dönüşüm için kullanmayı hedefliyoruz.
Diğer taraftan Teknik Destek olarak adlandırdığımız kapasite geliştirme programını da ilk kez özel sektöre açmış olduk. Böylece işletmeler kaynak verimliliği gibi birçok alanda yönetim danışmanlığı ile kapasitelerini geliştirebiliyorlar ve en önemlisi de özel sektörün yatırım süreçleri ve devlet destekleriyle ilgili konularda her zaman yanında olan, onlara yol göstericilik yapan kalkınma ajanslarına bağlı faaliyet gösteren yatırım destek ofislerimizin hizmetlerini daha etkin kılmak üzere yatirimadestek.gov.tr internet adresini devreye aldık. Bu platformda yatırımcılar tüm devlet desteklerine tek noktadan ulaşabiliyor, yatırımlarıyla ilgili karşılaştıkları sorunlara çok hızlı yanıt alabiliyor ve illerin öne çıkan yatırım fırsatlarıyla ilgili fizibilitelere ulaşabiliyorlar. Örneğin herhangi bir yatırımcı enerji verimliliği ya da kaynak verimliliği ile ilgili tüm teşvik ve hibe unsurlarına anında erişebiliyor ya da uzmanlarımızdan yardım alabiliyor.
Yine yeşil mutabakatın işletmelerimiz üzerindeki etkilerine doğru müdahaleler geliştirerek rekabet gücümüzü artırmak üzere uluslararası kuruluşlarla iş birlikleri tesis ediyoruz. Dünya Bankası ile sadece yeşil dönüşümü sağlamak, bu alandaki ihtiyaçları finanse etmek üzere bir çalışmayı da başlatmış bulunuyoruz.
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansımız da yeşil dönüşüm ve önemine ilişkin bir yandan farkındalık ve planlama çalışmaları bir yandan da destekler geliştirerek bu alanda Bölgenin teyakkuz halinde olmasını sağlıyor. Ajansımız başta enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanındaki destekleriyle bölgesinde yeliş dönüşüm için değerli çalışmalara imza atmış durumdadır. Konunun taşıdığı kritik öneme binaen 2022 yılında da bu alandaki çalışmalarına devam edecektir.”
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Prof. Dr. Selahattin Kaynak’ın yaptığı panele geçildi.
Panelde; UNDP Portföy Yöneticisi, Mustafa Ali Yurdupak tarafından Yeşil Mutabakat’ın arka planı, Yeşil Mutabakat’ın finansmanı için olanaklar var mıdır ve nelerdir? Sınırda karbon düzenlemesinden kasıt nedir? Türkiye’nin bu alanda öncelikleri ve konumu nedir? Yeşil Mutabakat’ın yakın dönemde geleceği ne olacaktır? konularına değinildi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi ve Escon Enerji A.Ş. Genel Müdürü Onur Ünlü, “Endüstriyel Yeşil Dönüşüm Yolculuğunda Enerji Verimliliğinin Önemi” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sampa Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. İSG, Çevre ve Sürdürülebilirlik Direktörü Aydın Turgut Dokutan ise Sampa Otomotiv olarak Yeşil Mutabakat hedeflerine uyum ve sıfır karbon ayak izi hedefi noktasındaki yaklaşımlarını aktardı.
Webinar, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın İş Dünyasına Etkileri Webinarı’nı OKA Youtube kanalından izlemek için tıklayınız.