Ünlü Tasarımcı Dilek Hanif, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) davetiyle Tokat’ta gelerek çeşitli ziyaretlerde bulundu.
Tokat’ta yine OKA desteğiyle Bilim Tarihi Müzesine dönüştürülen, Anadolu'nun ilk Türk uzay bilimleri merkezi Tokat Yağıbasan Medresesi'nde Dilek Hanif’in katılımında düzenlenen ““Zamanı Aşan Doku, Desenlerdeki Gelenek: Tokat’ta Yazmacılık ve Dokumacılık Sanatı” isimli program kentte yoğun ilgiyle karşılandı.
Programın açılış konuşmasını yapan OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, geleneksel el sanatlarının ticarileşmesi, farklı yorumlanması için yapılabilecek iş birlikleri ile ilgili program öncesinde Dilek Hanif ile Olgunlaşma Enstitüsünü ziyaret ettiklerini söyledi.
Ajans olarak Tokat’ta en fazla proje uyguladıkları alanda gerçekleştirilen bu programın önemini vurgulayan Dicle, “Sulusokak’ta çok fazla eserin projelendirilmesine destek olduk, burada mekânsal bir dönüşüm sağladık. Bundan sonra neler yapabileceğimizi sizlerle beraber istişare etmek üzere buradayız. Tokat, zamanında bir bakır ve tekstil ihracat merkeziydi. İhracatını kalbi de aslında bu bölgedeydi. Bu o dönemden gelen ihracat ürünlerinin günümüze yansımasıyla ilgili burada olmak bizim için çok anlamlı." şeklinde konuştu.
Mehlika Dicle konuşmasında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü öncülüğünde uygulanan “Anadoludakiler” projesi ile ilgili de bilgi verdi. “Anadolu’nun değerlerini bereket, birikim, beceri temaları ile yeniden keşfetmek, yerel ürünleri güçlü içerikler ve hikâyelerle görünür hale getirmek ve Anadolu’dan ilham alan tasarımcılar ve üretim yapan üreticileri buluşturmak hedefleniyor. Bizler de bu doğrultuda, bölgenin geleneksel sanatlarının yeniden canlandırılması ve kültürel değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması hedefiyle bu programı düzenliyoruz.” dedi.
Dilek HANİF tarafından, moda endüstrisinin gözünden Tokat’ta yazmacılık ve dokumacılığın önemi ve yeri işlendiği, geleneksel sanatların zamansız ve sürdürülebilir moda anlayışının önemli dinamikleri olduğu konusuna ve kattığı değerlere değinilen programın moderatörlüğü Tokat Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Aslı Gül tarafından gerçekleştirildi.
“Köklerim burada”
Tokat’ta olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Dilek Hanif, “Burada, sizlerle birlikte olmak benim için çok anlamlı. Tokat, benim annemin doğduğu yer. Köklerim burada. Tokat’a davetiniz için çok teşekkür ederim.” dedi.
“Hayatta hiçbir şey tesadüf değil”
Dilek Hanif, kendi kariyer yolculuğundan bahsetti. “Yetenek denilen şeyle doğuyorsunuz ve onu zaman içinde geliştiriyorsunuz. Tabii bunun eğitimini alıp belli bir noktaya getirme şansınız olursa daha güzel. Ben kendi tarzımla Dilek Hanif kadınını yaratmak istedim. Kendi ismimle bir marka çıkardım ve yolculuğum böyle başladı. Buraya gelişimle öğrendim ki çok daha önceki yıllarda Tokat’ta daha annemler İstanbul’a gelmeden önce burada benim büyük halam Tokatlı kadınların kıyafetlerini dikiyormuş. Bugün Olgunlaşma Enstitüsü’nde o dönemden kalan bir kıyafetin replikasını gördüm. İnanılmaz üst düzey bir dikiş ve kalıp tekniği kullanılmış. Kullanılan kalıptaki detayları bugün dünyada ünlü markalarda görüyoruz. Çok şaşırdım hakikaten. Hayatta hiçbir şey tesadüf değil, bunu bugün burada görmüş oldum. Benim bu işin bu kadar peşinden koşmam, sevmem, bunu yapmak için mücadele vermem boşuna değilmiş. Büyük şaşkınlık ve mutluluk yaşadım. Çok teşekkür ederim böylesine önemli bir mirasa ulaşmama vesile olduğunuz için.” dedi.
“Tekniğin özüne sadık kalarak sınırlarını kaldırmamız lazım”
Tokat yazmacılığını bir modacı gözüyle değerlendiren Dilek Hanif, “Belli bir şeyi öğreniyorsunuz. Bilinen ürünler üretiyorsunuz ama bence çağın getirdiği yeniliklere ayak uydurmak lazım. İhtiyaçlar değişiyor, moda diye dev bir sektör var artık. Bugün Olgunlaşma enstitüsü’nde gördüğümüz her iş çok başarılı. Motifler, desenler, işçilik inanılmaz başarılı. Tebrik ediyorum. Ancak sürdürebilmek için yazmaya farklı bir bakış açısı getirmek lazım. Kendi formundan çıkarıp onu başka şekilde değerlendirmek, örneklerini yapmak, çoğaltmak ve gardıroplarımıza sokmak lazım. Tekniğin özüne sadık kalarak sınırlarını kaldırıp, nünü açmamız lazım aslında. Ben bugün baktığımda giysi olarak görüp hayal edebildim. Çok şık bir giysi olarak tasarlayıp kullanabilirim. En kısa zamanda bunu yapmayı da planlıyorum.” dedi.
“El sanatları çok değerli”
Programda el sanatlarının önemine dikkat çeken Dilek Hanif, “El sanatları çok kıymetli. Kendi kültürümüzü devam ettirebilmemiz için olmazsa olmazımız. Bir toplumu var eden şey kökleridir. O köklere sahip çıkmamız lazım. El sanatları da bu bağlamda çok kıymetli. Devamlılığını sağlamak için gençlere aşılamamız gerekiyor. Gençlerin bu alana ilgisini artırmamız ve tekrardan kullanmaya başlamamız gerekiyor. Kültürümüzü bugünün modern tasarımlarıyla harmanlayıp gardıroplarımızda yer vermemiz gerekiyor ki unutulmasın. El sanatları ustası bulmakta zorlanıyoruz. Ben couture çalışıyorum. Kişiye özel dikişler, farklı teknikler kullanıyoruz. Ustalarımız zaman için yok oldular, yerine gençler yetişmiyor. Bizim atölyemizde çalışan ustaların birçoğu çıraklıktan başlamış. Kendi ustalarının yanında göre göre yetişmişler. Şimdiki dönemde imkânlar daha fazla aslında. Teknolojik araçlar, okullar, eğitimler… Bunlara erişmek daha kolay. Biraz da işçiliğe hevesleri olsa sonuçları çok farklı olur. Küçük yaşlardan itibaren el sanatlarıyla iç içe olmaları gerekiyor. Tabii tüketicilerin de bilinçlenip doğal kumaşları, geleneksel el sanatlarını taşıyan ürünleri talep etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Doğaya uygun, insan bedenine sağlık açısından daha uygun. Bunları talep etmeliyiz.” dedi.
Programa; Tokat İl Millî Eğitim Müdürü Hüseyin Kır, Tokat Milletvekili Av. Mustafa Arslan’ın eşi Müjgân Arslan, Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan, Tokat Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kıymet Boztaş da katılım sağladı.