Hitit Üniversitesi, Il Gida Tarim ve Hayvancilik Müdürlügü ve Ari Yetistiricileri Birligi is birliginde “Çorum Aricilik Çalistayi” düzenlendi.
Türkiye Ari Yetistiricileri Birligi Baskani Bahri Yilmaz, dünyada aricilikta ilgili ilk yazili belgelerin Hattusa’da yapilan kazilarda ortaya çiktigini belirterek, Hitit Anayasasi’nin 91. ve 93. maddeleri aricilikla ilgili oldugunu söyledi. Türkiye’deki bal üretiminin yapilan çalismalarla 103 bin tona çiktigini, arilarin tamaminin kayit altina alindigini açiklayan Yilmaz, Türkiye’nin 6.8 milyon ari kovani, 58 bin arici üyesiyle Çin’den sonra dünyanin ikinci büyük arici ülkesi oldugunu bildirdi.
Anadolu’nun bal bitkisi florasi, ari çesidiyle zengin bir yapiya sahip oldugunu vurgulayan Yilmaz, “Bal veren bitkilerin yüzde 70’nin gen merkezi Kafkasya ve Anadolu. Çorum’un yeri çok farkli. Dünyada aricilikta ilgili ilk yazili belgelerde Çorum Bogazköy’de yapilan kazilarda çikiyor. 3 bin 770 yil önce Hititler tarafindan yazilan dünyanin ilk anayasasinda 91 ve 93. maddeleri aricilikla ilgili. Her kim ki ari çalarsa kovaniyla öder diyor. Bir kilo bal bir okka tereyagi gibi kiyaslamalar var. Bazen dengeler bozuluyor, koyunlardan yana agirlik basiyor. Türkiye arilari Anadolu arilari hem korunsun, hem tespitleri yapilsin hem de islah edilsin. Bu alanda çalisma yapiyoruz. Artvin ve Ardahan’da Kafkas arilari korunuyor. Bölgelerde bu yönde çalismalar yapiliyor. Gerek girdi üretimiyle Balla temas eden ürünlerin tamami Gida Kodeks kanuna uygun hale getirilmesi için çalismalarimiz da var.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan da, üniversite olarak hedeflerinin ari yetistirici sayisini çogaltarak, bal üretimini artirmak oldugunu kaydetti.
Prof. Dr. Reha Metin Alkan, her ilde üniversite olmasi için yola çikildiginda ana amacin sadece illere üniversite kurmak olmadigina isaret ederek, illere açilan üniversitelerin sehirlerin problemlerinin üzerine egilmesi, sorunlarin çözümüne katki saglamasi, bulunduklari kentlerin mevcut potansiyelini ortaya çikararak bu potansiyelin daha ileri götürülmesinin hedeflendiginin altini çizdi. Hitit Üniversitesi’nin genç bir üniversite olmasina ragmen dünya üniversiteleri ile ayni dogrultuda hareket ettigini anlatan Alkan, yeni olmanin verdigi avantaji iyi kullandiklarinin altini çizdi. Bu toplantidan sonra Çorum’daki aricilik faaliyetlerinin birden bire Türkiye ortalamasinin üzerine çikacagi, yapilan toplantilar sonrasi Çin’i geçeceklerine dair bir iddialarinin olmadigini kaydeden Alkan, “Biz bu toplantilari baslatacagiz ki bu yoldaki eksiklikleri görelim ve eksikleri giderelim. Merkezleri kurarken üniversitedeki mevcut potansiyeli kullanmak, ilin her anlamda gelismesine katki saglamayi hedefledik. Aricilik merkezi de bunlardan bir tanesi. Üniversite olarak biz sadece ögrenci yetistiren, bilimsel arastirmalar yapan bir formatta olmayacagiz. Dünyanin kabul gördügü, Türkiye’de arzu edilen üniversite-sehir isbirligi, üniversite-sektör isbirliginin gibi her türlü isbirliginin içerisinde yer almayi istiyoruz. Merkez Çorum’daki potansiyelin gelistirilmesi ve üretimin artirilmasina katki sunacak. Üniversite olarak hedefimiz aricilik yapanlarin sayisini artirmak ve bu isle ugraslarin kovan basina aldiklari ürün miktarinin artirilmasi. Üniversite olarak toplumun içerisinde yer almamiz gerekiyor. Toplumun problemlerine bir sekilde çözüm bulan bir rolü de üstlenmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandi.
Gida Tarim ve Hayvancilik Il Müdürü Erkan Elfaz Ermis de, Türkiye’nin aricilikta dünyada birinci siraya yerlesebilecek degerlere sahip oldugunu açikladi.
Ariciligin dünyanin bir çok ülkesinde hem ekonomik hem de tarimsal üretimin önemli bir kolu oldugunu anlatan Ermis, “Dünyada ikinci sirada olmamiz memnuniyet verici. Aricilik tarlasi olmayan. Herhangi bir mülkiyete gerek duymayan sabit bir tesis gerektirmeyen sosyolojik bir üretim sekli. Her ailenin kendi çapinda yapabilecegi bir tarimsal sektör. Türkiye’de en hizla gelisen tarimsal sektörlerden birisi. 1980’li yillardaki kovan sayimizi bugünle kiyasladigimizda 3-4 katina çikmis oldugumuzu görecegiz. Bunu yaparken de sadece köydeki çiftçiler degil, Büyüksehirlerdeki insanlarda villalarinin bir kösesinde aricilik yapmaya basladilar. Ari ve ari ürünleri alternatifi olmayan bir gida türüdür. Aricilar olarak polen, propolisin ne demek oldugunu bilmemize ragmen degeri yeni anlasiliyor. Türkiye cografyasi müthis bir flora. Ariciligin gelismemesi için sadece bizim tembelligimiz var. Türkiye dünyada birinci siraya yerlesebilecek degerlere sahip” seklinde konustu.
