Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, ihracatin ekonomideki agirligini artirmak için inovasyon, Ar-Ge, tasarim ve markalasmaya büyük önem verilmesi gerektigini söyledi.
Teknoloji Gelistirme Bölgesi-Teknokent A.S. Yönetim Kurulu, Prof. Dr. Reha Metin Alkan baskanliginda toplandi. Toplantida, teknokentin isleyisi hakkinda mevcut durum degerlendirilmesi ve sanayicilere teknokentte yer almalari için çagri yapildi. Çorum Teknokent’te düzenlenen toplantida Rektör Alkan ile birlikte Çorum Ticaret ve Sanayi Odasi Yönetim Kurulu Baskani Çetin Basaranhincal, Çorum Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve Isadamlari Dernegi (ÇOSIAD) Baskani N. Bülent Onur, ÇOSIAD Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yagli, Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Irfan Kurtbas ve Çorum OSB Bölge Müdürü Yasar Sahin hazir bulundu.
Rektör Prof. Dr. Reha Metin Alkan dünyada 1950’li yillarda Silikon Vadisi ile ortaya çikan teknokentlerin üniversite-sanayi isbirligini saglama konusunda dünyada en basarili modellerden biri olarak öne çiktigini hatirlatti. Türkiye’de son yillarda ekonomik alanda yakalanan istikrarin kalici hale getirilmesi ve sürdürülebilir bir büyüme için vazgeçilmez bir unsur olan ihracatin ekonomideki agirligini artirmak için inovasyon, Ar-Ge, tasarim ve markalasmaya büyük önem verilmesi gerektigini vurgulayan Alkan, “2023 hedeflerine ulasmak için yillik ortalama yüzde 10’un üzerinde ihracat artisina ihtiyacimiz bulunmakta ve bunun için de katma degeri yüksek ürünlerin üretilmesi ve ihracati gerek. Bu tür ürünler ise Ar-Ge, inovasyon ve ileri teknolojiye dönük çalismalari gerektiriyor” dedi.
Rektör Alkan, bu alanlarda yapilacak harcamalar baslangiçta yüksek gibi görünse de orta ve uzun vadede geri dönüsünün olacagini kaydetti. Her yil Ar-Ge’ye yapilacak 1 milyar dolarlik yatirimin, gelecek 10 yil boyunca Türkiye GSYIH’ni yüzde 1 artiracaginin ifade edildigini belirten Alkan, ülkelerin gelismislik düzeyleri ile üretilen teknoloji arasinda dogrudan bir iliski oldugunu söyledi. Alkan, kendi teknolojilerini üreten, ihraç eden ve böylelikle küresel dünyada yüksek bir rekabet gücüne sahip bir yapiya dönüsmelerinde, ülkelerin bu konulara bakis açilari ve yaptiklari Ar-Ge yatirimlarinin büyük bir rol oynadigini dile getirdi. Alkan ayrica, bilgi ve teknolojinin birlikte degerlendirildigi, üniversite-sanayi isbirligi çerçevesinde olusturulan teknokentlerin büyük önem kazandiginin altini çizdi.
Hitit Üniversitesi, Ar-Ge çalismalari ile bölgenin gelismesinde etkili olan bir üniversite olmayi hedefliyor. Üniversite bu çerçevede son 5 yil içerisinde Ar-Ge faaliyetlerine dogrudan veya dolayli olarak yaklasik 70 milyon TL destek sagladi. Hitit Üniversitesi'nde en önemli Ar-Ge faaliyetlerinin gerçeklestirildigi Bilimsel Arastirma Projeleri (BAP) kapsamindaki toplam 8 farkli proje türünden 400'e yakin projeye yaklasik 14 milyon TL proje destegi verildi. Ayrica TÜBITAK, Avrupa Birligi, Orta Karadeniz Kalkinma Ajansi (OKA) ve Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanliginin finanse ettigi Engellilere Destek Programi (EDES) gibi projeler ve Ulusal Ajans Hibeleri ile toplam 6,1 milyon TL destek saglandi.
Ülkemizin 2023 yilinda dünyanin en büyük 10 ekonomisinden birisi olabilmesi için Ar-Ge harcamalarinin GSYIH'ye oraninin yüzde 3'e çikarilmasi hedeflenmistir. Bir kaç yil önce gündeme gelen 4. Sanayi Devrimi veya Endüstri 4.0 olarak adlandirilan yeni üretim çagina hazirlikli olmamiz, bu süreci yöneten olmamiz, içinde rol almamiz da çok önemli ve gerekli. Bizlerin 2023 yilinda bilim ve teknolojiye hakim, teknolojiyi bilinçli kullanan ve yeni teknolojiler üretebilen, teknolojik gelismeleri toplumsal ve ekonomik faydaya dönüstürme yetenegi kazanmis bir refah toplumu olabilmemiz, dünyanin en büyük ilk 10 ekonomisi arasinda yer almamiz, 25-30 bin dolarlik bir GSMH'ya erismemiz için, Ar-Ge'ye dayali çalismalarimizi artirmamiz ve orta ve yüksek teknoloji ürünlerinde Afro Avrasya'nin üretim ve tasarim üssü olmamiz için çok yogun gayret sarf etmemiz gerek.