Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hayata geçirilen “Anadoludakiler Projesi” kapsamında, “Anadoludakiler: Kapıların Ardındaki Hazineler” sergisi New York Türkevi’nde gerçekleştirildi.
Anadolu’nun Hazineleri New York’ta
Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi ve lider eşlerinin katılımıyla açılışı yapılan sergide, Anadolu mirası dünyayla buluştu. Ülkemizin dört bir yanından değerli kültürel miras ürünleri, el sanatları ile Anadolu lezzetleri ve mutfak bilgelikleri tanıtıldı.
OKA Koordinasyonunda Bölgeden Ürünler Sergilendi
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) koordinasyonunda Orta Karadeniz Bölgesi illerine özgü kültürel miras ürünleri de New York Türkevi’nde sergilendi. Sergide, bölgenin tarih, kültür ve üretim geleneğini yansıtan özgün örnekler sergilendi.
Amasya’dan Gediksaray ve Yassıçal Çuha Dokuması, Samsun’dan Kenevir Kumaşı Dokuması, kenevir çanta ve tasarım elbise ile Vezirköprü Susuz Bezi, Tokat’tan ise Dive Dokuması ve Tahta Baskı Sanatı Orta Karadeniz’in üretim gücünü, ustalık geleneğini ve sürdürülebilir zanaat kültürünü temsil ederek uluslararası vitrine taşındı.
Bölge Köklü Dokuma Geleneğine Sahip
Geçmişi yüzyıllara uzanan Gediksaray Dokuması ve Yassıçal Çuha Dokuması, Amasya’nın dokumaya dayalı ekonomisinde ve kültüründe önemli bir yer tutuyor. Canlı renkleri ve geleneksel teknikleriyle üretilen bu dokumalar, günümüzde giyimden ev tekstiline kadar pek çok alanda değerlendiriliyor.
Vezirköprü Susuz Bezi, el dokuması geleneğinin günümüzde de yaşatıldığı örneklerden biridir. Düz dokuma tekniği ve gelep, çıkrık, çözgü dolabı, tarak, mekikli dokuma tezgâhı, mekik, masura, cımbar malzeme ve araçları ile dokunur. Renkli motifleri ve geleneksel kullanım alanlarıyla Samsun’un kültürel mirasını temsil eden bu değerli ürün, geçmişle günümüz arasında köprü kuruyor.
Tokat’ın Dive Dokuması ise Günevi köyünde yapılan geleneksel bir dokuma türüdür. Genellikle pamuk ipliği, nadiren keten de kullanılarak dokunan Dive, bezayağı dokuma tekniğine benzer bir teknikle çözgü ve atkı ipliklerinin tesadüfi olmayan bir düzende geçirilmesiyle şekillendirilir. Geometrik desenleri ve renkli iplik kullanımıyla öne çıkan Dive, Tokat’ın üretim kültürünün zengin çeşitliliğini yansıtıyor.
Kenevir Kumaşıyla Sürdürülebilir Üretim Örneği Sergilendi
Kenevir Kumaşı, Samsun’un Vezirköprü ilçesinde yetiştirilen kenevirlerden, Samsun Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde kadınlar tarafından dokunuyor. Kimyasal katkı maddesi içermeyen, dayanıklı ve sağlıklı yapısıyla bilinen kenevir kumaşı, ev tekstili, çanta ve tasarım elbise örnekleriyle sergide büyük ilgi gördü.
Dünya Liderlerinin Eşleri Tokat’ın Kültürel Mirasını Deneyimledi
Sergide tanıtılan değerlerden biri de Tokat’ta 16. yüzyıldan bu yana sürdürülen Tahta Baskı Sanatı oldu. Ihlamur ağacından kalıplara işlenen motiflerle elvan baskı yöntemiyle uygulanan bu teknik, Tokat’ta tekstil ürünlerinin üretiminde başlıca unsur olarak öne çıkar.
Anadoludakiler logosundaki semboller de Tokat’ta ıhlamur kalıplara oyuldu, Samsun’da dokunan kenevir kumaşlara baskıları yapılarak sergiye hazırlandı.
Sergide konuklara kumaşların dokuma teknikleri ve sembolik anlamları aktarıldı. İnteraktif alanlarda geleneksel zanaaatlar deneyimlendi. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi eşliğinde bazı lider eşleri Tokat tahta baskı tezgâhında kendi desenlerini basarak bu kültürel mirası deneyimledi.
Kültürel Mirasın Uluslararası Tanıtımı İçin Önemli Adım
Orta Karadeniz’in köklü dokuma geleneği ve zanaatkârlık kültürü, New York Türkevi’nde sergilenerek Anadolu’nun kültürel çeşitliliğini dünyaya tanıttı. Bölge illerinin özgün değerlerinin uluslararası bir platformda yer alması, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor.
Bakan Kacır, Açılışa Katıldı
"Anadoludakiler" projesi kapsamındaki serginin açılışına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, burada yaptığı açıklamada, söz konusu proje ve "Anadoludakiler: Kapıların Ardındaki Hazineler Sergisi"ne ilişkin bilgi verdi.
"Anadoludakiler" projesinin, Türkiye'nin Anadolu topraklarının sahip olduğu tarihi kıymetleri dünya sahnesine çıkardığı bir proje olduğunu belirten Kacır, bu kapsamda daha önce Türkiye'de sergiler düzenlediklerini, Kapadokya ve diğer şehirlerde "Anadoludakiler Pazarı" kurduklarını ve bunu bir belgeselle de ekranlara taşıdıklarını anımsattı.
Kacır, Emine Erdoğan'ın davetiyle Asya'dan Afrika'ya, Amerika'dan Avrupa'ya dünyanın dört bir yanından devlet ve hükümet başkanlarının eşlerini Türkevi'nde düzenlenen sergide "Anadoludakiler" ile tanıştırdıklarını söyledi.
Sergide Anadolu’nun kadim kültürünün, binlerce yıllık birikiminin, eşsiz hazinelerinin dünyaya tanıtıldığını vurgulayan Bakan Kacır, "Sergilediğimiz her üründe, el sanatında ve zanaat eserinde, özgün bir hikayeyi, Anadolu topraklarından esintileri dünya sahnesine taşıyor; Anadolu’nun değerlerini dünyayla buluşturuyoruz." dedi.
"Projenin birkaç önemli misyonu var"
Anadoludakiler projesinin birkaç önemli misyonu olduğunu vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Bunlardan birincisi, Türkiye'nin sahip olduğu değerleri gün yüzüne çıkarmak ve geleceğe taşıyabilmek, aynı zamanda da muhafaza altına alabilmek. Türkiye'de 1700'den fazla coğrafi işaretli ürünümüz var. Bu aslında ne kadar büyük bir zenginliğe sahip olduğumuzun da göstergesi. Tüm şehirlerimizin tarihten bugüne taşınan ve geleceğe taşınmayı bekleyen ekonomik potansiyeli olan pek çok zanaat eseri, ustalık eseri var. Biz de 'Anadolu topraklarının birikimi, Anadolu mutfağının bereketi, Anadolu ustalarının becerisi' mottosuyla Anadoludakiler projesinde bütün bu kıymetli ekonomik potansiyeli gerçeğe dönüştürme çabası içindeyiz. Projemizin ana misyonlarından birisi bu."
Kacır bir başka misyonlarının da bugünün dünyasında insanlığın temel arayışlarına cevap veren değerlerin yine Anadolu'da saklı olduğunu hatırlatmak olduğunu belirterek, "Küresel ticaretin acımasız rüzgârları arasında kaybolup gitmekte olan çok sayıda yerel üretim kabiliyeti var. Biz Anadoludakiler ile yerelin bütün bu küresel rüzgârlara karşı direncini, kar hırsının değil kanaatin hâkim olduğu, israfın değil tasarrufun hâkim olduğu bir anlayışla seslendirmeye gayret ediyoruz. Bu proje kapsamında da bütün bu değerleri dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerimizle paylaşarak bu yaklaşımın dünyanın dört bir yanına yayılmasına öncülük etme çabası içindeyiz." dedi.
"Anadoludakiler farklılıkların zenginliğimiz olduğunu hatırlatmaya devam edecek"
Serginin temasının "Kapı" olduğunu vurgulayan Kacır, 4 ana alt temanın da "Döngü Kapısı", "Sürdürülebilirlik Kapısı", "Dayanışma Kapısı" ve "Ustalık Kapısı" olduğunu anlattı.
Kacır, "Umarım dünya çok renkli, çok sesli olmaya devam eder. İnsanlık ailesi olarak tek tipleşmeye karşı küreselleşmenin farklı melodileri, farklı tonları, farklı renkleri ortadan kaldıran rüzgârına karşı daha güçlü bir direnç taşıyabiliriz. Dünya farklı renklerin ahengiyle güzel, farklı seslerin melodisiyle güzel ve umarım Anadoludakiler bu farklılıkları vurgulamaya ve farklılıkların zenginliğimiz olduğunu hatırlatmaya devam edecek." değerlendirmesinde bulundu, Kalkınma Ajansları eliyle sürdürülen Anadoludakiler projesiyle, Yerel Kalkınma Hamlesi hedeflerine erişilmesi için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.