“Samsun Sürdürülebilir Kalkınma Toplantısı” OKA Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi

“Samsun Sürdürülebilir Kalkınma Toplantısı” Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) ev sahipliğinde, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan başkanlığında 29 Ağustos’ta düzenlendi.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, Sanayi ve Teknoloji Samsun İl Müdürü Selahattin Altunsoy, KOSGEB Samsun Müdürü Nebahat Livaoğlu, Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Hakan Tütüncüoğlu, AK Parti Samsun İl Başkanı Mehmet Köse, üniversite ve kurum temsilcileri ile sanayicilerin katıldığı toplantıda OKA, kurumlar ve üniversiteler tarafından yürütülen proje ve faaliyetler ile yeni dönemde sürdürülebilir kalkınmaya yönelik hedefler ele alındı.

Toplantıda Genel Sekreter Mehlika Dicle; kalkınma ajansları ve OKA faaliyetleri, Orta Karadeniz Bölgesi’nde ve Samsun özelinde Ajans eliyle hayata geçirilen yatırımlar, uluslararası projeler ve iş birlikleri yoluyla Samsun’a kazandırılan yatırımlar, mali destek programları uygulamaları, planlama faaliyetleri ve sürdürülebilir kalkınma odağıyla planlanan proje ve yatırımları içeren sunumunu gerçekleştirdi.

“Samsun öncü şehir kimliğiyle büyük bir iddianın sahibi”

Sayın Çiğdem Karaaslan toplantıda yaptığı konuşmada, Samsun'un öncü şehir kimliğiyle sadece kendi bölgesinin değil, içinde bulunduğu coğrafyanın da yeniden öncü şehri olmakla ilgili büyük bir iddianın sahibi olduğunu söyledi.

Samsun'un insan potansiyeli, tarımsal varlığı, sanayi alanında hayata geçirdiği büyük sıçramasıyla artık gücünü somutlaştırmış projelere dönüştürmüş bir şehir olduğunu anlatan Karaaslan, hedef ve iddialarının bu sıçramalarda sınırlı kalmadığını belirtti.

Kovid-19 sürecinde bir şehrin ihtiyaçları karşılama potansiyelinin bölgesine, ülkesine ve hatta dünyaya yetebilirliğinin büyük bir mesele olarak karşılarına çıktığını dile getiren Karaaslan, "O güne kadar fark etmediğimiz salgın hastalık, dünya dengelerini, bakış açılarını ve şehirlerin başarı kriterlerini bence bu anlamda değiştirmiş oldu. Arkasından Rusya-Ukrayna savaşı ile başlayan tahıl krizinde tahıl koridorunun açılmasıyla kendi kendine yetebilirliğin, irade koyan güçlü ülke olmanın ne demek olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Sonra afetler yaşadık. Canlarımızı depremlerde, sellerde, heyelanlarda ne yazık ki Türkiye genelinde kaybettik." ifadelerini kullandı.

Karaaslan, yağış rejiminin değişmesi ve mevsimsel anormalliklerin artması nedeniyle sel başta olmak üzere çeşitli riskler ortaya çıktığına dikkati çekerek, kent yönetimlerinin bu riskleri değerlendirerek gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguladı.

Daha sağlıklı kent dokusu, kentsel dönüşüm ve daha sağlıklı altyapı oluşturulması gibi tedbirlerin öneminin arttığının altını çizen Karaaslan, şöyle konuştu:

"Artan kaynak ihtiyaçları, artan nüfus ama azalan kaynaklar uzun yıllardır konuşulan meseleler ama günümüzün koşullarında iklim değişikliği, ona karşı gösterdiğimiz mücadele ve uyum politikaları çerçevesinde verimliliği merkezimize almamız gereken çok önemli bir başka dönemi girdik. Su başta olmak üzere Rabb'imizin bahşettiği bütün nimetleri aslında en verimli şekilde nasıl kullanabileceğimiz sorusunun cevabını yeri geldiğinde birey, yeri geldiğinde yöneticiler, yeri geldiğinde firma, şirket olarak ama genelinde toplumsal bakış açısı olarak yeniden düşünmek, ortaya yeni bir anlayış koymak zorundayız. Aslında bu, yeni bir anlayış da değil. Bu, bizim tam da özümüz, tam da medeniyetimiz, tam da inancımız. Bizim bunu yeni dünya düzeninin koşullarına adapte etmek gibi bir sorumluluğumuz var."