Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, COVID-19 Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Projesi’nin küresel salgınla mücadelede uluslararası iş birliğinin en güzel örneklerinden biri olduğunu kaydederek, “Türkiye ekonomisi için kilit öneme sahip tekstil, lojistik, gıda, makine ve otomotiv sektörlerinde 25 farklı kırılgan sektörler analiz raporu hazırladık. Bu da özellikle iş ve tedarik kesintilerini önlemek için yol haritalarında bize yardımcı oldu.” dedi.
Bakan Varank, Japonya hükümetinin finanse ettiği, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından Bakanlık ve kalkınma ajansları iş birliğiyle yürütülen “COVID-19 Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Projesi” kapsamında hazırlanan “COVID-19’un Kırılgan Sektöre Etkileri Raporları“ tanıtım toplantısına video konferans yöntemiyle katıldı. Buradaki konuşmasında, COVID-19 salgınının etkilerinin hayatın her alanında ve dünyanın her köşesinde hissedildiğini anlatan Varank, şunları söyledi:
ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ: Ülke ayırt etmeyen bu salgın, tüm insanlık için bir tehdit. Sorunun çözümü de küresel bir bakış açısını, global iş birliklerini gerekli kılıyor. Bakanlığımız ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde uygulanan, Japon Hükümeti tarafından finanse edilen bu çok taraflı proje, küresel salgınla mücadelede uluslararası iş birliğinin en güzel örneklerinden biri.
ÇOK BOYUTLU YAKLAŞIM: Salgının etkilerinin çok boyutlu bir yaklaşımla ele alındığı projede, kırılgan sektörlerin toparlanmasına katkı sağlayacak çok detaylı bölgesel analizler yapıldı. Geliştirilen bölge ve sektör bazlı bu analizler politika yapım süreçlerimizde önemli bir girdi teşkil edecek. Ayrıca KOBİ’lerde teknik kapasite artırımından genç işsizlerin becerilerinin geliştirilmesine kadar birçok alanda nitelikli çıktılar ortaya konuldu. KOBİ’ler ve gençlerin salgın sonrası döneme hazırlanmasına yönelik kapsamlı eğitim programları düzenlendi.
SAĞLIK VE EKONOMİ: Covid-19 salgını sosyo-ekonomik hayatımızı derinden etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. Geçtiğimiz yıl global üretim ve ticarette son yüzyılın en sert daralmalarına şahit olduk. Dünya ekonomisi yüzde 3,3; uluslararası ticaret ise yüzde 8,5 düzeyinde geriledi. Bu süreçte Türkiye olarak sağlık ve ekonomi arasında başarılı bir denge kurduk. Uyguladığımız etkili politikalarla ülkemizi dünya genelinden pozitif anlamda ayrıştırmayı başardık.
DESTEK PROGRAMI: KOSGEB’in 5 milyar bütçeli “Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı” ile imalat sanayi işletmelerimize ve teknoloji tabanlı start-up’larımıza 3 yıl geri ödemesiz ve faizsiz kredi desteği sunuyoruz. Geçen hafta başvuru süreci tamamlanan programda değerlendirme süreci başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı diğer bir destek programıyla da salgın sürecinde işlerine ara vermek mecburiyetinde kalan esnaflarımıza hibe desteğinde bulunuyoruz. Yaklaşık 1 milyon 385 bin esnafımız bu destekten yararlanabilecek.
42,9 MİLYON LİRA KATKI: Kalkınma ajanslarımız aracılığıyla “COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Mali Destek Programı”nı ilan ettik. Bu program ile salgının yayılımını azaltmak için acil çözüm önerisi sunan 63 projeye 42,9 milyon lira katkı verdik. Salgın sürecinde tüm dünyanın peşinden koştuğu yoğun bakım solunum cihazını, Bakanlığımız koordinasyonunda bir araya gelen firmalarımız tasarlayıp üretti. Bu sayede sadece kendi ihtiyacımızı karşılamakla kalmadık, ihtiyaç sahibi diğer ülkelere de ihraç ve hibe ettik.
SALGINLA MÜCADELE: Şimdi de Hindistan’da ihtiyaç duyulan tıbbi malzeme ihtiyacını gidermek için seferber olduk. Oksijen jeneratörleri, solunum cihazları, oksijen tüpleri ve ilaçlardan oluşan tıbbi yardımları iki askeri kargo uçağımızla dün gece Hindistan’a ulaştırdık. Türkiye olarak salgınla mücadelede tüm dünyaya el uzatmaya, imkanlarımız ölçüsünde destek olmaya devam edeceğiz.
97 PROJE: Salgının henüz başlangıç döneminde, Covid-19’un sosyal, beşeri ve ekonomik etkilerine yönelik olarak TÜBİTAK aracılığıyla proje çağrımızı açtık. Geçtiğimiz şubat ayında bu çağrı kapsamında destek verdiğimiz 97 projenin bulgularını iki günlük bir konferansla kamuoyu ile paylaştık. Tanıtımını yaptığımız ve paydaşlarımızın katkısıyla hayata geçen Covid-19 Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Projesi de bu anlamda attığımız önemli adımlardan biri.
YENİDEN TOPARLANMA: Projede, yereldeki ve bölgelerdeki aktörlerin ekonomilerinin toparlanmasına, krizlere karşı dayanıklılıklarının artırılmasına ve kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine odaklandık. Özel sektörün güçlendirilmesi, gençlerin mesleki becerilerinin artırılması projemizin temel önceliği. Bu kapsamda, ilk olarak bölgelerdeki kırılgan sektörlerinin Covid-19 krizi sonrası durumlarını analiz ettik, yeniden toparlanma stratejilerini değerlendirdik.
25 FARKLI ANALİZ RAPORU: Türkiye ekonomisi için kilit öneme sahip tekstil, lojistik, gıda, makine ve otomotiv sektörlerinde 25 farklı kırılgan sektörler analiz raporu hazırladık. İş ve tedarik kesintilerini önlemek için yol haritalarını da içeren bu raporlar birçok sektörel politikaya altlık oluşturacak.
HEDEF PAZARLAR VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ: Bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ihracat potansiyelinin artırılması için “Yeni Pazar Analizi” ve “Ürün Uzayı Analizi” raporları hazırladık. Bu raporlarda, ihracatta hedef pazarlar ve ürün çeşitliliği analizlerinin yanında, rekabetin artırılmasına yönelik politika, strateji ve eylemler yer alıyor.
3 BİNDEN FAZLA GENÇ: Projenin bir diğer çıktısını ise ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin dijital becerilerini geliştirmek için düzenlenen eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetleri oluşturuyor. E-ticaret, dış ticaret, sosyal medya pazarlaması gibi konularda düzenlenen eğitimlerden 3 binden fazla gencimiz faydalandı. Bu eğitimler, gençlerimizin salgın sonrası dönemde istihdam edilmelerinde ciddi fayda sağlayacak.
500’E YAKIN İŞLETME: Kırılgan sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lerimizin teknik kapasitelerini geliştirmek için de birçok eğitim ve danışmanlık faaliyetleri yürüttük. 500’e yakın işletmemiz; dijitalleşme, finansal analiz, finansmana erişim, stratejik planlama ve yenilik gibi konularda eğitim ve danışmanlık hizmeti aldı. Proje tamamlandığında bu sayı 1000’e ulaşacak.
DAYANIKLILIK EĞİTİMİ: Son olarak, kalkınma ajanslarımızın kriz ve doğal afet sonrası yönetim yetkinliklerinin güçlendirilmesi için kapasite geliştirme faaliyetleri yürüttük. Bu kapsamda kalkınma ajansları personeline 8 modülde dayanıklılık eğitimi düzenledik. Hepsi birbirinden önemli ve değerli olan bu analiz ve eğitim faaliyetleri ile salgın sonrasındaki toparlanma sürecini hızlandırmayı, gelecekte karşımıza çıkması muhtemel krizlere karşı dayanıklılık oluşturmayı amaçlıyoruz.
JICA Türkiye Ofisi Başkanı Nobuhiro Ikuro ise Türkiye‘ye projede destek vermekten memnuniyet duyduklarını belirterek, Kovid-19 salgınına yanıt vermek amacıyla geçen ay Dünya Bankası aracılığıyla KOBİ‘lere KOSGEB iş birliğiyle hızlı destek projesi yapmaya karar verdiklerini ve KOBİ'lere finansal destek sağlayacaklarını söyledi.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton da etkinlikle özel sektöre ve kırılgan sektörlere destek olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Kaynak: www.sanayi.gov.tr